Arka arkaya gelen fotoğraf karelerinden oluşan sinema filmleri,çizgi filmler,belgeseller ne kadar masum acaba hiç düşündünüz mü? Gördüğümüz bir anlık görüntü 24 kareden oluşur...İçerisinde gizlenen measjla birlikte 25. kare oluşuyor...Yani gözümüz saniyede 24 kareyi görebiliyor 25. kareyi ise bilinçaltına yazılıyor. 25. kare ilk önce tamamen ticari amaçla yapılmış... Özellikle reklam firmaları tarafından kullanılmış... Mesala sinemada film izlerken 25. karede cola iç talimatıyla mola da cola almaya çalışmak gibi...Beyin bir kareyi algılarken saniyenin 1/25 inde görür. ama siz konu görüntüyü saniyenin 1/24 ünde gösterirseniz beyin algılar fakat görmez. bu tür reklam vermek yasaktır. sebebi ise müşteriyi yanıltmanızdır... 25. kare sadece reklamlarla satışları arttırmak için değil ülkelerarası psikolojik savaşlarda kullanılmaya başlandı... nasıl mı? birçok çizgifilmlerinin içerisine filmlere pornografik içerikli mesajlar atarak dengesiz,saplantılı,sapık bir nesil yetiştirmek...resimlerle birazdaha netleştirmek istiyorum anlatıklarımı...
anneler çocuklarımızı tv lerden uzak tutalım... yada güvenliğinden emin olduğunuz çizgi filmleri izlemesine onay verelim... bu konuda bi̇raz araştirma yaptim trt 4 çocukda keloğlan ve pepee de 25. kare yok ama şi̇mdi̇li̇k
25. Kare ve bilinç altına gönderilen mesajlar !
Bilinçaltımız bir saniyede 400 milyar bit bilgiyi işlerken, bilincimiz bunun sadece 2000 tanesini fark edebiliyor.
Bilinçaltı bir çocuk gibi. Kendine söylenen her şeyi alıp uyguluyor ve iyi kötü ayırımı yapmıyor. Mesela çocuklara söylenen “küçüksün, yapamazsın, edemezsin, olmaz” gibi olumsuz telkinler bilinçaltı tarafından alınarak ileride kişinin başarısızlığına neden olabiliyor.
Dolayısıyla bilincimiz bilinçaltını, bilinçaltı da bilinci etkiliyor ve böylece kimliğimiz kişiliğimiz ve varlık okumamız açığa çıkıyor.
Bilinçaltı bir çocuk gibi. Kendine söylenen her şeyi alıp uyguluyor ve iyi kötü ayırımı yapmıyor. Mesela çocuklara söylenen “küçüksün, yapamazsın, edemezsin, olmaz” gibi olumsuz telkinler bilinçaltı tarafından alınarak ileride kişinin başarısızlığına neden olabiliyor.
Dolayısıyla bilincimiz bilinçaltını, bilinçaltı da bilinci etkiliyor ve böylece kimliğimiz kişiliğimiz ve varlık okumamız açığa çıkıyor.
MESAJLAR 25. KAREDE
Bilincin bu özelliği keşfedildikten sonra, teknolojinin de ilerlemesiyle, Subluminal Teknik yani bilinçaltına gizli mesaj gönderme yöntemi kullanılmaya başlanmış. Bilinçaltına mesaj gönderme çeşitli yollarla yapılabiliyor. Müziğin altına insan kulağının duyamayacağı ama bilinçaltımızın algılayabileceği dalga boyunda mesajlar yerleştirilebiliyor. Gözümüz saniyede 24 kareyi algılayabiliyor. Böylece filmlerin, dizilerin, reklamların arasında, 25. kare kullanılarak bazı mesajlar iletilebiliyor.
Gözümüz ve bilincimiz bunu algılayamıyor ama bilinçaltımız algılıyor. Kokuyla bile bilinçaltına mesaj göndermek mümkün. Bu teknikleri, yasak olmasına rağmen, daha çok reklam sektörü kullanıyor. Verilen reklamın arasına yerleştirilen mesajlar sizi o ürünü almaya yönlendirebiliyor.
Aktaş, sinemalarda verilen 10 dakika aralarda kola içilmesine yönelik mesajlar iletildiğini söylüyor. 25. karedeki “kola iç” talimatı film arasında koşarak kola almanıza neden olabilir.
çİZGİ FİLMLER MASUM MU?
Aktaş, bazı süper marketlerde çalınan hızlı müziklerin altına “daha çok al, daha çok al” mesajının yerleştirildiğini de söylüyor. İnsan bilincinde alışveriş şevkini arttıran Paçuli yağının da marketlerde belli aralıklarla verilmesi kokuyla telkin yöntemlerinden biri. çocuğunuzun seyrettiği masum çizgi filmde ses ve görüntü yoluyla pornografi ve şiddet içeren mesajlar yerleştirilmiş olabileceğini iddia ediyor Aktaş.
Aslan Kral, Alaattin'in Lambası, 25. kareleri bizzat tespit ettiği çizgi filmlerden. Aktaş, “Donald Duck amca, çizgi filmde laptop ile yazışıyor. Ama görüntüyü dondurup yaklaştırdığınızda laptop ekranında çıplak bir kadın görüyorsunuz. Orada ne işi var?” diye soruyor. çocuğunuzun seyrettiği çizgi filmdeki 25. kareyi anlayabilmek için DVD oynatıcıda ağır çekimde izleyebilirsiniz.” diyor.
Kaynak : Risale Ajans
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder